top of page
Yazarın fotoğrafıBetül Demirkiran

Annemin Bana Yaptığı Çeyiz : Yetersizlik Hissi

Ben ona Zeyna diyorum, zira çok güçlü bir kadın. Sevgili danışanım Zeyna'nı tüm annelere seslenişini sizlerle paylaşmak istedim. İşte kendi kaleminden seslenişi...


' Ben 34 yaşında bir kadınım. Hayatımın büyük bir bölümü kendimi yetersiz ve değersiz, yok sayılmış  hissetmekle geçti.Ailemden hiç sevgi görmedim, ya da sevilmiş hissetmedim desem yanlış olmaz. Anneler çocuklarını severler, annem de seviyordur herhalde diye düşündüğüm çok oldu. Annem aşırı kontrolcü, her seye karışan bir kişi. Onun karşısında kendimi hiç yeterli hissetmedim. Ne yapsam onu memnun edemedim.Hep eksiklerimi bulup beni eleştirdi. Onun için duygularım hiç önemli olmadı ve bastırmayı öğrendim.


Babama karşı ise yaramaz ve beceriksiz hissettim hayatım boyunca. Şimdi yetişkin olunca, kaygılarla boğuşmaya başlayınca bu işe bir dur demem gerektiğini anladım. Evlenmiş ailemden ayrılmıştım ama pek bir şey değişmemişti.Çünkü kaygılarım,yetersizlik ve degersizlik inançlarım da tabiki benimle birlikte geldi.


Aileme hep öfkeliydim. Neden beni böyle yetiştirdiniz, neden hiç takdir etmediniz, yaptığım bir şeyi neden eksiğiyle kabul etmediniz diye büyük öfkem vardı. Ve her yetersiz hissettiğimde öfkem artıyordu.


Terapi görmeye başladıktan ve yaşadıklarımın sebebini öğrendikten sonra aileme hem üzülmeye, hem de kızmaya devam ettim. Hala kızgınım. Ve bu ne zaman geçer bilmiyorum.

Kendimi, kaygıları, duyguları, insan doğasını anladıktan sonra anne babamın aslında tüm dertlerinin kaygı oldugunu anladım. O kadar çok kaygılıydılar ve güvensiz hissediyorlarmış ki herseyi kontrol etmeye çalışıyorlarmış. Beni sevmediklerinden değil, benim mükemmel olmamı istediklerinden ve başıma kötü bir şey gelmesini istemedikleri icin kaygılarından tüm hayatıma, yaptıklarıma müdahil oluyorlarmış. Simdi 34 yaşımda aslında ailemin beni çok sevdiğini anladım. Ama bende bir sürü olumsuz inançla birlikte.


Bugünlerde o kadar çok canım sıkıldı, o kadar çok yetersiz hissettim ki tüm annelere haykırmak istiyorum;


Anneler lütfen kendinizi toparlayın, siz neyseniz çocuğunuz da sizin benzeriniz olacak. Sizin farketmeden onları korumak icin yaptığınız şeyler çocuklarda yetersizlik duygusuna yol açıyor. Özgüveni asla gelişmiyor. Onları koruma adı altında her işlerine yardımcı olmak demek, bağımlı, yetersiz, özgüvensiz insanlar yetiştirmek demek.


Umumi tuvaleti kullandığım yerlerde çoğunlukla “sakın hiç bir yere dokunma” sesleri duyuyorum. Bu beni aşırı üzüyor. Anneler farketmeden çocuklarına aşırı kaygı yüklüyorlar. “Tuvalette bir yere dokunursam hastalanırım” düşüncesi çocukların bilinçaltına öyle bir işliyor ki, bu cocuklar ileride takıntılı insanlar haline gelecekler. Kendini asla güvende hissetmeyecek bireyler yetişiyor. Evet umumi tuvaletler kirli olabilir, fakat ellerimizi sabunladığımızda tehlikeli değildir ama o cocuklar bunu bilemeyecekler ve ben bu konuda çok üzgünüm.


Her temizlik yaptığımda öfkeleniyorum. Neden ben kendimi heryeri güzelce temizlediğimde değerli ve yeterli hissediyorum neden? Evimin camları kirli olduğunda neden yetersiz hissediyorum? Annem tarafından değerlerim bu şekilde oluşturuldu da ondan. Yemeği güzel yaparsam tamam, eksik olursa yetersiz, beceriksizim. Evin heryeri pırıl pırıl olursa süper, kenarda toz kalmışsa yetersizim. Hatta o evden, temizlikten daha değersizim. Çünkü annem benim eksik yaptıklarımla beni vurup kalbimi çok kırdı. Kim oluşturdu bu değer yargılarını Allah aşkına? Neden? Neden kendimizi sadece kendimiz olduğumuz için kabul edemiyor değerli hissedemiyoruz da yaptıklarımız, yapamadıklarımız üzerinden değer biçiyoruz kendimize? Çok öfkeliyim çok.


Lütfen çocuklarınıza bunu yapmayın, düşsünler, kalksınlar, acı çeksinler. Acı çekmeden hayat mümkün mü? Sıkıntı çekmeden öğrenmek, gelişmek mümkün değil. Ve anneler çocuklarına böyle davrandığı surece o çocuklar asla gelişemeyecek.


Ben anne evinde yemek bile yapmadım. Çünkü annem soğan doğrama şeklime kadar her şeye karışıyordu. Bana en güzel, pratik nasıl soğan doğranır öğretmek isterken (bunu sevgiyle yapsa, “böyle yapınca daha pratik olur kızım. Ama sen nasıl istersen öyle  yap” dese sorun yoktu) beni daha fazla itti. Beni aşırı yetersiz hissettirdi. Annem benim hata yapa yapa öğrenmemi engelledi. Mükemmelini ararken sonuçta yetersiz, özgüveni düşük bireyler yetiştirdi.


Anneler; lütfen çocuklarınızı sevin. Onların yaptıkları şeyleri eksiğiyle yanlışıyla kabul edip takdir edin. Bir çocuk için en önemli şey annesini memnun etmek oluyor maalesef. Onlarla geçirdiğiniz her dakika onların gelecegini inşa ediyor bunu unutmayın.


Eğer buralarda sıkıntı yaşıyor, her şeyi kontrol etmeye çalışıyorsanız ilk önce kendiniz uzerine çalışın lütfen. Çünkü siz çocuğunuzun acı çekmesine sabredemiyorsanız ilkin kendinizde düzeltmeniz gereken şeyler vardır. Benim ailemin kaygılı olması, hayata güvenememesi gibi . Ama onlar düzeltmediler.


En önemli şeylerden biri duygularımız. Biz onları bastırarak yaşamayı öğrendik. Bunu artık değiştirmeliyiz. Önce kendimiz yaşamalı, sonra çocuklarımıza nasıl yaşayacakları konusunda öncülük etmeliyiz Çünkü duygularımız bizi biz yapan şeyler. Onlardan kaçmak kendimizi inkar etmek demek.


'Anneler ; yaralı bir çocuk olarak size sesleniyorum. Lütfen kendinize sahip çıkın. Tam ve bütün insanlar olun. Siz ilk kendinize baktığınızda çocuklarınız da tam ve bütün bireyler olacaklar.


Çocuklarınızı salın, onlar sizin malınız değil, size emanet olarak verilmişler.. Onlar ayrı bireyler ve hayatı kendileri deneyimleyecekler.


Ve genç kız olan anne adaylarına da seslenmek istiyorum. Hayatınızda ne eksik varsa evlenmeden önce siz tamamlayın. Ailem sevmedi, kocam sevecek diye sevgiyi oradan beklemeyin. Hayal kırıklığı yaşarsınız. İlk önce kendinizi siz sevin. Kendinizi gerçekleştirin. Hayalleriniz olsun.


Mutluluğu dışarıdan beklemeyin. Kendinizi güzelleştirin, işte o zaman siz de süper anneler olabilirsiniz. '


1.243 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page